Vali Güzeloğlu Ve Eşi Sayın Ayşe Güzeloğlu, Asdep Ve Sydv Personeliyle Bir Araya Geldi.
Sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu ve eşi Sayın Ayşe Güzeloğlu, ilimizde yürütülen aile ve toplum hizmetlerini değerlendirmek üzere, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı personeliyle kahvaltıda bir araya geldi.
Toplantıya Sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu ve Eşi Sayın Ayşe Güzeloğlu’nun yanı sıra, Aile, Çalışma ve sosyal Hizmetler İl Müdürü Sayın Halit Açar ve Eşi, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Sayın Ramazan Çetinyamaç, SYDV ilçe müdürleri, Aile Destek Merkezleri Genel Koordinatörü Sayın Nezihe Kent, il, ilçe SYDV koordinatörleri ve ASDEP personeli katıldı.
Vali Güzeloğlu toplantıya katılanlar hitaben şöyle konuştu; “Değerli İl Müdürümüz, Aile Destek Merkezlerinin değerli koordinatörleri, bakanlığımızın genç, güçlü ve güzel ASDEP uzmanları, değerli çalışma arkadaşlarım, hepinize hayırlı sabahlar diliyorum. Bugün sizlerle birlikte Diyarbakır genelinde aile ve toplum hizmetleri değerlendirme toplantımızda bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Sizlerin alandaki yürekli, gayretli ve başarılı çalışmalarınıza, bugün bir anlamda hem teşekkür etmek, hem de ortaya koyduğunuz bu güzel ve içten çabayı sizlere teşekkürümüzü ifade etmek için bir aradayız. Biraz önce il müdürümüzün ifade ettiği ve belirttiği gibi Diyarbakır nüfusunun yaklaşık üçte birine dokunan, haneleri ziyaret eden, bu hanelerdeki insanlarımıza, devletin sıcaklığını, şefkatini, elini uzatanlarsınız. Sizlerle yaptığımız toplantıda ifade ettiğimiz gibi devleti temsil eden, bir anlamda vatandaşlara, gönül köprüsü kuran çalışma arkadaşlarımızsınız. Gönüle dokunmak, gönüller arasında köprü kurmak ve karşılıklı bağı güçlü kılmak, bizim en temel şiarımız ve şüphesiz amacımız. Aile bir toplumun ve bizim en değerli varlığımızdır. Aile öyle bir kurum ki, öyle bir sıcaklık ki orada sevgi ile beslenen, orada şefkat, merhamet ve saygı gibi diğerleri alan, bunlarla büyüyen bir nesil, gelecek toplumlarda ve süreçlerde en güçlü güvencemizdir. Eğer ailede böylesi kavramların insana dayalı sıcaklığı, sevgiyi ve saygıyı yakalayamaz ve yaşayamazsanız şüphesiz bireyden başlayarak, toplumun genelinde bunun sıkıntılarını yaşarsınız. Bugün her biriniz, her birimiz aslında yetiştirildiğiniz, ailemizde başta olmak üzere ve çevremizin bir eserisiniz. Anneniz, babanız ve ailenizin size verdiği ya da vermedikleri ile bir anlamda tanımlanmış bireylersiniz. Şüphesiz sosyalleşmenin ailesi olmanın, tamamlayıcı birimleri ve unsurları vardır ama çekirdek ailedir. Aileyi ne kadar güçlü, sağlıklı ve mutlu kılarsak, toplum o derece güçlü, güvenli ve sağlıklı olur. Onun için bir anlamda en özelimiz ve en değerlimiz olan aile hizmetleri bizim önceliğimiz ve olmazsa olmazımızdır, yoksulluk ve yoksunluk kavramsallığında dokunduğunuz her ailenin, her bireyinin ve her kişisinin, devletle olan bağını, beklentisini kuvvetlendirmek, güçlü kılmak zorundayız. Hamdolsun bugün devletimiz çok güçlü, maddi anlamda bütün beklentileri karşılayacak, insanına her türlü yoksulluğunu ve yoksunluğunu giderecek, imkanlar sunacak bir büyük ülkedir. Dünyada Sosyal Politikalar anlamında insan merkezli bir modellemede Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu anlamda örnek bir boyuttadır. Şüphesiz bize gelen taleplerin hepsinin karşılanması sorumluluğumuzda, belki çekinen, belki ertelenen, belki ötelenen belki de ilk anda dile gelmeyen var. İşte sizin sorumluluğunuz burada başlıyor. Biraz önce sizlerin eğitim bilgilerine baktım, ağırlıklı ve çoğunluklu olarak doğru bir tercihle Sosyoloji ve Sosyal Bilimler boyutunda lisans eğitimini almışsınız. Sizin aldığınız eğitimde ve alandaki gayretinizle bu anlamda bütünleşik bir aile merkezini Diyarbakır da güçlendirmeye ihtiyacımız vardır. Her hane ziyaretinde gördükleriniz aslında sadece, bir anlamda tespit eden değil, doğruya sevk eden olmanız ve sevk etmek durumdasınız. Bir nevi rol model olarak çaldığınız her hanenin bir kızı, bir evladı, oradaki yaşıtlarınız varsa onların ya küçüğü ya büyüğü, ya abisi, ablası kısacası o ailenin bir parçası ve karşılıklı empati kurarak ve ailenin yaşanılır tanığısınız. Sadece gördüğünü tespit eden değil gördüğünde ki eksikliklerin giderilmesi anlamında bir nevi onun yokluğunu gidermek için bir seferberlik ve içtenlikle sunacak, Gönül elçileri olacaksınız. Onu kendi aileniz gibi kabul edip o ailede gördükleriniz eksikleri, yoksullukları, yoksunluklarını gidermenin bir vicdani sorumlusu olacaksınız, sizden beklediğimiz budur Devlet adına bu tavrınızı, bu yaklaşımınızı temsil edenler olacaksınız. Oradaki toplayıcısı, kurumsal işleyişe katarken, belki de her birisinin sonuca ve olumluya evrilmesinin yorulmaz, yenilmez takipçisi olacaksınız, bunu istiyorum sizden, bunu hem insani olarak, hem hukuki olarak, hem de imanı olarak istiyorum sizden. Çünkü bizim medeniyetimiz ve değerlerimiz, gönül almak ve gönül yapmak üzere inşa edilmiştir. Yunus “bir kez Gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil, yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil” demiştir. Yine bu medeniyet ve inanç, diğerleri yardım yaptığında, “bir elin verdiğini diğerinin görmemektir” demiştir. Birinin yokluğunu duyurarak yüzüne vurarak değil belki de hiç farkında olmadan gidermeyi erdem kabul ediyoruz herkes de eksiklik var hepimizde vardır Hangimizde yok ki hangi açıdan herkes her şeyin sahibidir, düşünün bakalım, yargılarken yargılanan olmayı hissedin bakalım, sorgularken sorgulanan olmanın nasıl bir şey olduğunu bir düşünün, bir kere çok şey değişecektir. Yüzünüzdeki ifadeden, dilimizdeki kelimeye kadar ve bir sözdür “gönül alan gönüller yapan” yine bir sözdür “kalpleri kıran candır acıtan”, “söz ola kestire başı söz ola bal gibi al başı”. Budur zehirli bir söz, bir söz de her şeyi berbat eder. İşte bunları siz toplumda yaşayarak, vatandaşımıza ulaştırarak, size güveniyoruz devlet adına sizlerin bu heyecanı taşıyan, bunu insanlara ulaştıran bir gönül elçisi olmanızı istiyoruz ve ben sizi izliyorum, her haneye dokunduğunuzda, ben birlikteymişim gibi heyecan hissediyorum Zaman zaman bana gelen bilgiler, sosyal medyadaki yansımalardan çok büyük keyif alıyorum. Bir umut bir ışık hatta gönlüm diyor ki belki de biz bütün ailelere ulaşmışız. Gittiğiniz hanelere tekrar gideceğiz, 2 defa daha kapısını çalacağız. Yapacağız bunları. Muhtemelen sayıyı artıracağız ve bu süreçte bu alanda ilerleyeceğiz, her hanede devletle birlikte olacağız, bu sıcaklığı ulaştıracaksınız, değerlerini bilen, devletin bilen, dinini bilen, sorumluluğu bilen, bir tavrın oluşmasına katkı sunacaksınız.
"Gönüllerden taşarak, gönül yapmaktan başlayarak, değerlerin inşasında aileye bağlı olarak değerlerin güçlenmesini sağlayacağız"
Biz yapmanın derdindeyiz, gönülden taşıyarak, gönül yapmaktan başlayarak, değerlerin hepsinin inşasının, güçlü olmasının, toplumu tutan ailenin, aileye bağlı olarak kadın, çocuk, erkek bütün değerlerin güçlenmesini derdindeyiz. Biz herkesin yüzünün gülmesini, mutlu olmasının, toplumun huzurunu ve güvende olmasının derdindeyiz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın inancının tam anlamıyla insan merkezli bir yönetim gayretinin içindeyiz. Bu bölgede ve Diyarbakır'da geçmişte yaşanan ve yaşatılan ihanet örgütlerinin terör örgütlerinin büyük acılarının, bir daha yaşanmaması kararlılığı ve gayretindeyiz. Dokunduğunuz hanelerde, gittiğiniz evlerde bunları sizler çok açık görüyorsunuz. İhanet örgütü terör örgütü PKK, FETÖ ve öteki ve bunlarla işbirliği yapan hepsi dış işbirlikçileri destekçilerinin ihanet ocaklarındaki karşılıklı ilişkinin sonucu olarak, bizim insanımızın varlığına kast ettiler, bu bölgenin insanının geleceğini yok etmek istediler. Can başta bütün değerlerini katlettiler, acılar, kan ve gözyaşının bu bölgeye bir kadermiş gibi yaşatmak ve sürdürmek istediler, nice canlar nice acılar nice gözyaşları döktürdüler. Sadece insanın varlığında değil, toplumun toplumu yapan değerleri de imha ettiler. Sur Diyarbakır'ın kalbi ve insanlığın mirası bir merkezidir. Yaktılar yıktılar talan ettiler. Sadece varlık değerlerini değil, inanç değerlerini de. Hepiniz biliyorsunuz, camileri “değmesin göğsüne namahrem eli” diyen, inancın aziz ve mukaddes inanç merkezleri camilerimizi yaktılar. Kurşunlu caminin içinde inancımızın muazzez kitabı olan Kuran’ı Kerimi parça ettiler ve yaktılar, bunları yapanlar, bu ihanet düşüncesini taşıyanlar ve bu acıları yaşatanlar hukukun önünde ve devletin kararlı milletin desteği ile hak ettikleri bedelleri ödediler ve ödeyeceklerdir. Terörle mücadelemiz son terörist etkisiz hale getirilene ve bu zihniyetin bütün temsilcileri, bu toplumun üzerinden de yakasından düşene ne kadar devam edecektir.
"Cumhurbaşkanımızın liderliğinde iç ve dış tehditleri bertaraf ederek, daha güzel bir geleceğe yürüyoruz"
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu büyük ülke bu büyük devlet, bu kutlu devlet ve bu dualı millet, bütün iç ve dış tehditleri bertaraf ederek, insanlarıyla huzurlu, mutlu ve güvenli bir geleceğe hamdolsun bugün olduğu gibi daha güzel bir geleceğe yürüyecek, kim varsa bu yürüyüşün ve bu duruşun karşısında bedelini ödeyecektir bu büyük de bizim için olmazsa olmaz sorumluluğumuz. En başta şehitlere karşı sorumluluğumuz, bugün sağlanan huzur ve güven ortamında bedenlerini ve canlarını şehadete giderek bize emanet eden bu unutulmaz kahramanlarımıza karşı sorumluluğumuz, her çaldığınız hanede, devletin bu kararını hissettireceksiniz, ifade edeceksiniz. Diyarı huzur olmanın, peygamber ve sahabe şehri Diyarbakır'ın 10000 yıllık bir büyük medeniyeti geçmişinin 33 medeniyete yerleşik insanlık tarihinin, öğreten şehri Diyarbakır'ın bu huzur ve güvenliği devamı için her bir vatandaşımızın desteğini, katkısını ve tavrını isteyeceksiniz. Onlara dayatılan sonrasına yaşatılan acıların, sıkıntıların bir daha yaşanmaması için bu duruşu, bu tavrı onlardan beklediğimizi paylaşacaksınız. Bizim derdimizin her bir hanedeki gence iş, gelecek, mutlu bir şehir, mutlu bir ülke olduğunu sıklıkla ve kararlılıkla paylaşacaksınız, biz her bir gencin kendisinde bu ülkeyi geleceğe taşıyacak bir değer olarak onlar her bir genci bu ülkenin geleceğine kasteden kullanacakları ve ölüme taşıyacakları unsur olarak gördüklerini kararlılıkla altını çizerek göstereceksiniz. Terör Örgütünün emriyle götürdükleri ve kullandıkları yerlerde İnsanlığın en temel değerlerini istismar ederek burada söylemekten çekindiğim ve istemediğim, istismarları her bir kızımıza her bir gencimizi yaşattıkları bedenleri altını çizerek kararlılıkla ve her bir hanede ifade edeceksiniz, sizin işiniz bu öncelikle bu temel değerler noktasında her bir vatandaşımızın gerçekleri bilmesini bu gerçekler üzerinde bir gelecek ve ortak bir tasavvur geliştirmesini isteyeceksiniz en temel başlangıç noktanızın bu ülke insanına bölerek, bu ülkenin insanlarını ayırarak, etnik temelde, bu ülkenin insanlar arasına nifak sokarak, bu ülkeyi parçalamak isteyen zihniyeti, düşünce kırıntılarına bile gençler müsaade etmeyeceksiniz, en temel misyonumuz budur ve bunun altını çizerek inanarak, kendi kimliğimizle paylaşarak yapacaksınız, bugün burada oturanların çoğu belki kürt, belki arap belki türk, belki çerkez hiç önemli değil, böyle bir ayrım yapan devlet, bir anlayışta değiliz, bu ülke her bir gencin hiçbir ayrıma tabi tutmadan kucaklayan bir bakışa sahibiz. Derdimiz gencimiz ve geleceğimizdir. Tıpkı sizin gibi bu kentin her bir ferdi, her bir gencin geleceğinin bilgi sahibi olmasına, mutlu olmasını, eğitimli olmasını, bu eğitim sonrası bu ülkeye katkı sunmasının gerçekleştirilmesi gayretindeyiz. seçimi Diyarbakır bakın yaklaşık 2 yıldır bir Diyarı huzur haline geldi doğru mu kendi kimliği Türkiye'nin bütün büyükşehirler ile yarışır hale geldi, doğru mu? Sosyal, kültürel altyapısı yeşil alanları, peyzaj düzenlemeleri, neredeyse imrenilen bir şehir haline geldi. Bunun yanı sıra son 2 yılda gerçekleştirdiğimiz ve Cumhurbaşkanımızın doğrudan desteği ile hayata geçen projelerle Organize Sanayi Bölgesinin altyapısı, 2. Organize Sanayi Bölgesinin kurulması, Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'ni kurulması Lojistik bölgesine kurulması, Türk Telekom'un Çağrı Merkezinin kurulması, 2020'nin başında 25 000 doğrudan istihdamın demek, 25000 sizin gibi genç nüfusun da doğrudan istihdam edilmesi demek. Silvan barajı, Silvan projesi 235 bin hektar alan sulanıyor, 300 bin kişi doğrudan bulunduğu ve yaşadığı bu Diyarbakır'da iş ve aş sahibi oluyor. Kuru toprak su ile buluşup bereketli oluyor, gelir bire on kat artıyor. Diyarbakır 2023 te tamamlanacak 8 baraj ve 33 sulama projesi ile bırakın bölgeyi Türkiye'yi dünyanın sayılı tarımsal üretim merkezi olacaktır, nedir bu çabalar kalkındırmak, geliştirmek bu bölgeye sahip oldukları dinamiklerle daha güçlü kılmaktır. Emanet edilen bu aziz beldeyi, huzur içerisinde geleceğe kalkınmış bir şekilde taşımaktır. 2023'de Cumhuriyetimizin yüzüncü kuruluş yıl dönümünde, Diyarbakır'ın tarım ve gıda sanayinde dünya çapında bir ürettim, marka şehri olmasını sağlamak. Bunu yapar mıyız yaparız yaptık mi yaptık, bu kararla sahibiz. Bu fikre sahibiz. İşte bunları bütün bunları ve daha fazlasını anlatacaksınız, paylaşan olacaksızın ve çoğaltan olacaksınız. Olumlu şeyleri anlatan ve çoğaltan olacaksınız. iklim değişir değişiyor kişi değişir, toplum değişir değişiyor değiştiren çok önemli faktör ve aktörlerden biri sizsiniz Onun için buradayız bakınız çok büyük başarılar geliyor bu kararlılıkla. 2 yıl önce göreve başladığımızda sosyal ve toplumsal göstergeler anlamında Diyarbakır benimde kabul edemeyeceğim ve burada söyleyemeyeceğim söylemek istemediğim, bugün hamdolsun şuradaki hepinizin yürekli katkısıyla ve birçok paydaşlarının heyecanı ile Diyarbakır okuma yazma seferberliğinde Türkiye birincisi oldu, bu yüreklerin heyecanları törenlerde ben eşim neredeyse açıklamak çok kolay olmuyor ama yüreğimizden haykırarak tanık olduk. Toruna bağlı olarak yaşıyordum valim diyen, torun elimden tutmazsa çarşıya çıkamıyorum diyen ama artık özgür yüreği pır pır uçuyor 70 yaşını aşmış bir annemiz büyükannemiz heyecanıyla tahtaya adını yazıyor. Belki bir başka açı yıllarca bu Diyarbakır'ı uyuşturucunun, bağımlılığın üretimi tüketimin adına tanımlamak isteyen ihanet şebekesi onun uzantıları ne derse desin o kefeni yırtıp atan bir Diyarbakır bugün Milli Eğitim Bakanlığı ve Yeşilay yarışmasında bağımlılıkla mücadelede ve farkındalık üreten yarışmasında ilkokul ortaokul ve liseler arası yarışma da en fazla eserle birinci olmuştur. Lice’den Hani’ye, Hazro’ya Kulp’tan Ergani'ye bu aziz kentin evlatları Türkiye'de bir numaraya yükselmiştir. Bırakın kullanmayı bunun zararlı olduğunu gösterir şekilde Türkiye'de birinci sırada temsil etmiştir. Bakın nasıl bir dönüşme ve değişme yatırım yapıyoruz. Bunları anlatıyorum ki sizlerin zihin dünyasında bakış değişimlerin kapısını açsın, bu anahtarları başka alanlarda kullansın. Bunu yapar mısınız yapacaksınız. Çünkü sosyoloji ile ilgili okuduğunuz bilim ve dergi bu toprakların değerleriyle ve geçmiş birikimleriyle inşa edilmiştir. İbni haldunu bilemezsezseniz sosyoloji biliminin kurucusu ve değerlerinin tanımlayıcısı olarak mukaddimeyi adeta his edemezsiniz eksik kalırsınız, bilmezseniz, yerlerin tanımlayıcısı olarak hissetmezsiniz arkadaşlar eksik kalırsınız, bu toprakların öğreten bir yanını temsil eden değerlerisiniz, kendinize de haksızlık yaparsınız, okudukça ilim kapısını yarılamanın ötesinde, hayatın anlamı yakalarsınız ve okurken okuduklarınız da yaşarsanız. Çevrenizde de bir fark yaratırsınız okumak erdemini yaşamaya dönüştürürseniz İşte o zaman başarırsınız bunu yapmanız kişisel yolculuğunuz kadar bugün size dönük, sorumluluğumuzun gerçekleştirilmesi kadar hayatı bir konudur okul öncesi eğitim bugün Diyarbakır 16 sıraya geldi nereden söyleyelim bu kadar sürenin başarının ve kahramanların çabasını göz ardı etmemek ve not etmek için, 30 Haziran 2017 Diyarbakır'da görev başladığımda, 3, 4, 5 yaş okul açmanın ve bu orandaki alanların Türkiye sıralaması 74 ncü sıradaydı, düşünebiliyor musunuz ilmin tarih boyunca her dönem merkezi ilim, irfan insan yetiştiren o bölgenin sayılı merkezi, alimi, edebi hocası, insanıyla bir büyükşehir 74 ncü sıradaydı. Bilerek o oranda tutuyorlar ki Diyarbakır'ın geleceği Diyarbakır çocuğunun geleceği olmasın diye. işin 1osjistik ve ihanet yanı vardır.
"İlimiz Okuma Yazma Seferberliğinde Türkiye birincisi oldu"
Onlar Diyarbakır gencinin, çocuğunun mutsuz olmasından, okul okumamasından, başarısız olmasından haz duyuyorlardı, bakın okul yeri ayırmıyorlar imar planlarında. Bugün benim kaynağım, benim imkanım olmasına rağmen okul yeri arıyoruz ayırmamışlar. 20 yıldır böyle belediye anlayışına hizmet ettikleri Diyarbakır'da okulun kavramsallığına, imar planlarında yer almasına imkan vermemişler, istemiyorlar istemiyorlar ki. işte bunları bildiklerinizi daha fazlasını anlatın bu kararlılığımızı bu heyecanınızı aktarın ve hissettiklerini derhal kaydederek ilgili kurumlarla paylaşın bu hayati bir görevdir. Bakın Aile Destek Merkezleri ADEM’ler müthiş bir pozitif enerji merkezidir, o kadar keyifli o kadar hoş bir ortam var ki inanamazsınız pozitif enerji, ben yetişemiyorum ama hanımefendi aşağı yukarı hepsini bitirdi galiba, bir çoğunu da bana tanıtıyor. Koordinatör ilçelerini söylüyor galiba benden se onun gitmesinden daha çok mutlu oluyorlar o espri vardı ya biz ilk ADEM’e gittik vali beyin eşine de geldi diyorlar hangisi hanımın yanındaki o diyorlar ki çok keyifli. Burada bulunan Adem Koordinatörlerimize teşekkür ediyorum, bugün sayı 57 Ramazan öyle mi 60000 hanımefendi ile buluştuk. Hedef 100 ADEM en az 500.000 hanımla buluşmak, katkı sunmak hedefi yükselttik, hedefi yükseltiyoruz. Çünkü bizim iddiamız büyük bizim iddiamız çok büyük dokunduğumuz her bireyden de bir büyük zenginlik alıyoruz, sıcaklığı hissediyoruz, bunları net olarak bu kararların hayatı geçmesini istiyoruz. Bakın geçen gün çok özel bir çalışma yaptık. Kız çocukları için UNESCO Türkiye milli komitesi'nin aile bakanlığımızın işbirliği ile ve üniversite temelli bir destek ile bir proje 2 günlük kız çocukları 200 kız çocuğu, ortaokul düzeyinde STEM denen İngilizce kısaltmalı temel teknik bir 2 günlük amaç bilim matematik, mühendislik başlıklarında. Özet olarak bu eğitim modeli, öğrencilere erken yaşta eleştirel düşünme, yaratıcılık ve problem çözme yetileri aktararak, toplumun üretkenlik ve sorumluluk becerilerini artırmayı hedefliyor. Robotik kodlama, yazılım buna bağlı turistik yani gelecek yönelimli proje boyutunda bir yoğunlaşmasını sağladık. Ya ne alakası var çok alakası var o kadar eksik yıllar geçmiş ki o kadar eksikliklerle bugüne gelmiş ki artık bizim kaybedecek bir ay gün dakikamız yok hemen gelin dedik ve o gün 2. gün sertifika programına aile bakan yardımcımız Ayşe hanım da katıldı, inanılmaz bir salon coşkusu o kız çocuklarımızın ilçelerden gelen ve 2 günlük eğitime katılanların çizdikleri küçük maketler ve modeller. Müthiş anlatırken heyecanlanıyor, Mars'ta yaşam bu olacak diyor böyle olacak diyor bu böyle olacak diyor beslenme böyle olacak diyor araç böyle olacak diyor hatta bir tanesi bir şey yapmış maaşta ne olacak dedim ne olacak dedi bana baktı baktı bu Mars'ta olmayacak dedi nerede olacak dedim sessiz kaldı anındaki arkadaşı o söylemeyince dedi ki bunun gezegeni başka bir gezegen başka bir gezegene dönüş yapıyor. Biz keşfettik mi, herhalde sen keşfettin dedim güldü İşte olay budur olay budur hayallerin sınırı yoktur bu hayal kapısını açtığımız zaman da geri dönmenin imkanı yoktur açın açtırın. Siz şanslı sayılırsınız önce bir eğitim sonra meslek sahibisiniz. Onların yüreklerini açın onların ufuklarını açın ablaları abileri olun dediğim gibi maddi olarak size dönüp tespitlerini alın. Bize dönük bir şey varsa hepsini bize söyleyin hepsini karşılamaya muktediriz. Esas mesele kalpleri yapın onları alın varsa düştükleri yaşadıkları ve zorlandıkları yerden çıkartın. Çok yürekten bir sesli ve nefesle konuşun en büyük ödülünün üstüne konuya kattıklarını ve sizinle birlikte koşturduklarınızdır Hepinize çok teşekkür ediyorum. İzliyorum sizi, sizlerle gurur duyuyorum, sosyal medyaya gelen mesajlardan de ortaya çıkan sonuçlardan bu çabanızı ne kadar büyütürseniz o kadar anlamlı olduğuna inanmalısınız. inşallah tek bir ferdimiz, tek bir insanımız kalmamasına, bu temeli koşacağız, bitirdiğimiz zaman tekrar dönüp yeniden koşmaya başlayacağız. Burada sizin koşumuzda anları tutarak kendi kervanına katmayı bekleyen çok insan vardır inşallah gelecek buluşmamızda biraz önce müdür bey'in ifade ettiği sayılar çok daha fazla olacak kazanılmış ve kurulmuş gönüller çok olacaktır, her bir hane gittiğinizde yapıyorsunuz ama yine altını çizerek belirtiyorum Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, eşleri hanımefendi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin her bir vatandaşımıza, beyefendiye, hanımefendiye Selam ve sevgilerini iletiyorsunuz değil mi başta bunların temsilcilerisiniz. Dokunan kişilersiniz bu çok önemlidir, çok önemlidir, onların da varsa iletilmek istedikleri onları da edeceksin o makama iletmek üzere olacak temsilcilersiniz. Benim de şöyle bir niyetim var şöyle bir beklentim var alın onları sıralı olarak bize iletin çok önemlidir bu çünkü bağ kurmalıyız ve İnşallah geleceğin büyük güçlü ve mutlu Türkiye'sine hep birlikte katkı koyacağız, her birinize bugünkü davetimize ve buluşmamıza geldiğiniz için teşekkür ediyor, hem özel hayatınızda hem çalışma hayatınızda başta sağlık, huzur, başarı ve mutluluklar sizinle olsun diyorum sizlerin yüzündeki gülümsemenin, yüreğinizdeki sıcaklığı bizim bu anlamdaki en büyük güvencemiz ve gücümüz olduğunu belirtiyor tekrar hepinize ve sizlerin şahsında tüm bu başarılara katkı sunan arkadaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum, sağ olun var olun” dedi.
Yapılan konuşmanın ardından kahvaltıya geçildi. Kahvaltı programında Vali Güzeloğlu ve eşi Sayın Ayşe Güzeloğlu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürlüğü personeliyle sohbet etti ve toplu fotoğraf çekildi.
