Sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu, 15 Ağustos 2016 tarihinde BTÖ tarafından, Şehit Emniyet Amiri Murat Uçar Bölge Trafik Denetleme İstasyonu'na yönelik düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan polis memurları ve 5 yaşındaki Utku Gülbahar'ı anma programına katıldı.

Anma programına Vali Güzeloğlu’nun yanı sıra, 7. Kolordu ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Sinan Yayla, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Cumali Atilla, Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Halis Zafer Koç, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcı Vekili Alper Tunçer, Kayapınar Kaymakamı Dr. Ozan Balcı, İl Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, İl Jandarma Komutan Vekili Kıdemli Albay Fatih Kılınç, İl Emniyet Müdür Yardımcıları ile polisler katıldı.

Okunan mevlit, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve duanın ardından bir konuşma yapan Vali Güzeloğlu, şunları söyledi; “Değerli Garnizon Komutanım, Büyükşehir Belediye Başkanım, Cumhuriyet Başsavcımız, askeri mülki ve adli erkanın seçkin temsilcileri, güvenlik kuvvetlerimizin kahraman mensupları, sevgili basın mensupları. 2 yıl önce, 15 Ağustos 2016 günü, içinde bulunduğumuz Şehit Murat Uçar Bölge Trafik İstasyonumuza yapılan hain ve menfur saldırı sonucu şehadete eren kahraman güvenlik kuvvetlerimizin, polisimizin, polislerimizin, onların evlatları masum yavrumuzun ve sivil vatandaşlarımızın şehadetine, yaklaşık 30'a yakın, yine güvenlik kuvvetlerimizin ve sivil vatandaşlarımızın gazilik ünvanına erişmesine yol açan o ihanetin, bugün 2. Yılında, başta şehitlerimizi, rahmet, minnet ve dua ile anmak, gazilerimize şükranlarımızı ifade etmek üzere bir aradayız ve bugün hamd ediyoruz ki geçen yıllar ve zamanlar sonrasında, o ihaneti yapanların hepsi hak ettikleri cezaya müstahak oldular.

Hiçbir şehidimizin kanı yerde kalmadı ve kalmayacak inşallah

Hukukun önünde, devletin birlik ve beraberliğine, ülkenin geleceğe doğru kutlu yürüyüşüne, iç ve dış destek veren tüm işbirlikçileri ile hak ettikleri cezayı aldılar. Milletin iradesi, desteği, devletin kararlılığı, güvenlik kuvvetlerimizin kahramanlığıyla, her alanda, bugün ülkenin her bir köşesinde olduğu gibi, Diyarbakır’ımızda da huzur ve güveni hakim kıldılar. Hiçbir şehidimizin kanı yerde kalmadı ve kalmayacak inşallah. Onların emanet bıraktıkları, canları pahasına emanet ettikleri bu vatan ve bu devlet de sonsuza kadar hür ve payidar kalacak inşallah. Kim bu büyük ve kutlu yürüyüşün önünde duruyor ve işbirliği içerisinde ihanete destek oluyorsa, bu dünyada hak ettikleri cezaya ve inancımızda ebedi alemde de sonsuz azaba konu olacaklar.

Son terörist ve onun işbirlikçisi etkisiz hale getirilene kadar bu mücadele bitmeyecek

Çünkü biz, bir büyük devlet ve dualı bir millet olarak geleceğe yürürken, hainler döneminde, hakkı tutan, hakkın yanında yer alan, mazluma ve mağdura sahip çıkan, canı pahasına özgürlüğünü, bağımsızlığını, bayrağını ve ezanını yaşatan bir neslin ahvadıyız Bu inançla büyümüş, yetişmiş, annesinden helal sütü emmiş, babasından hayır duasını almış bir milletin evladıyız. Bu noktada, bu kararlılığımızı sınamak isteyen, bu büyük devlet ve milletin geleceğe doğru yürüyüşünü engellemek isteyen herkesin karşısında da, imanımızla, aşılmaz bir sıra dağlar ve yenilmez kahramanlarız ve tıpkı bütün diğer şehitlerimiz de olduğu gibi, 15 Ağustos 2016 tarihinde de burada şehadete giden kahraman kardeşlerimiz Ahmet Gülbahar, Salih Zengin, Nazif Kaplan, Yakup Kılıç, Siraç Balpetek ve onların yanında hayatının baharındaki, minik, cennet ehli, sevgili Utku dahil, bütün şehitlerimizin duruşunda olduğu gibi, tıpkı 15 Temmuz'da, devletin bekası ve milletin geleceğe doğru var olması için kendilerine emanet edilen gücü, yine ihanetin karşısına duran millete yöneltip, o gece şehadete eren şehitlerimiz gibi, yine güvenlik kuvvetlerimizin yanında yer alan kahraman güvenlik korucularımızın imanı ve kararlı duruşu gibi ve yine bu hainler karşısında dimdik ayakta duran, devletin bekasına feda-i can ile sivil şehitlerimiz gibi, bu iman var oldukça son terörist ve onun işbirlikçisi etkisiz hale getirilene kadar bu mücadele bitmeyecek.

Şehitler ölmez, onlar diridirler

Bu kararlı yürüyüşümüzü engellemek isteyenlerin, silahla, terörle, ekonomik terörle yapmak istediği bütün ihanetler boşa gidecek ve hamdolsun, bu ülke ve bu millet bunların hepsini bertaraf edecek. İşte bugün, 2. senesinde bu ihanetin, biz dimdik ayakta ve o günden ve dünden daha güçlü olarak bir aradayız. İnancımız da şehitler ölmez. Biraz önce hoca efendinin okuduğu Ayeti Kerime’de Cenabı Allah'ın buyurduğu gibi, onlar diridirler, onlar cennet ehlinde sevgili peygamberimize komşu olmak mazhariyetinin sahibi, çok büyük bir mükafatın sahibi kişilerdir. Ne mutlu onlara, şehit olma onurunu ve şerefini aldılar. Ne mutlu onların yakınlarına, böyle bir şehide yakın olmanın hem bereketini hem de onurunu taşıdılar. Ne mutlu onlarla birlikte gazi olan kahramanlarımıza, ki bugün aramızda olanlarda var, o günkü saldırıdan kalanlar, dimdik ayakta o imanı bugüne kadar yüreklerinde taşıdılar. Ben, bu duygularla, 2 yıl önceki o hain saldırıda şehadete eden tüm kahramanlarımıza, bu değerler, devlet ve millet uğruna hayatını feda eden bütün şehitlerimize Rabbimden rahmet diliyorum. Rabbim mekanlarını cennet eylesin. Peygamberimize komşu eylesin hepsini. Kalan gazilerimize de milletçe şükranlarımızı sunuyoruz. Allah onlara da sağlıklı, hayırlı ve güzel bir ömür ihsan eylesin. Gazilik onurunu taşımakla nurlanan, şehitlerin yanında onurlanan bir kahraman olma onuruyla onlara da güzel bir hayat ihsan eylesin ve her birimize de şehit ve gazilerin taşıdığı o sorumluluk ve imanla sahip olduğumuz değerlerimizi, başta devletimiz ve milletimizin birlik ve beraberliği olmak üzere taşımayı nasip eylesin diyorum. İl Emniyet Müdürüme, ekibine, katılan hepinize bu duygularımla teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.

Konuşmanın ardından Vali Güzeloğlu tarafından menfur olayın gerçekleştiği gün fedakârca, özverili ve cansiperane çalışma gösteren personele Başarı Belgeleri verildi.