Sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu, İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’nun da telekonferans yöntemiyle katıldığı toplantıda Kanaat Önderleriyle öğle yemeğinde bir araya geldi.
Etkinliğe, Vali Güzeloğlu’nun yanı sıra; Büyükşehir Belediye Başkanı Cumali Atilla, Bölge Jandarma Komutanı Tümgeneral Halis Zafer Koç, Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Vali Yardımcıları, Kaymakamlar, İl Jandarma Komutanı, İl Emniyet Müdürü ve Kanaat Önderleri katıldı.
Telekonferans ile toplantıya bağlanan İçişleri Bakanımızın Sayın Süleyman Soylu şunları söyledi; Binlerce kilometre öteden coğrafyanın dizayn edilmeye çalışıldığını kaydeden Bakan Soylu, "Hedefinin ne olduğu belli olmayan, oradaki yaşayanların yaşamlarının çok daha iyi olabileceğini hedeflemeyen bir anlayış içerisinde oldukları apaçık ortadadır. Binlerce kilometre öteden halimizi bilemeden, ahvalimizi bilmeden, değerlerimizi bilmeden, birbirimizle olan ilişkilerimiz bilemeden bir politika geliştirmek ve bunu dayatmak son derece yanlıştır ve bu yanlışın karşılığı ve maliyeti bizim coğrafyamızdaki insanlarımıza ait. Din birlikteliğimiz var, aynı coğrafyada yaşıyoruz, coğrafi birlikteliğimiz var, aynı tarihin içerisinden geliyoruz, tarihi birlikteliğimiz var. Bu coğrafyada evliliklerimiz var, kız alıp vermişliklerimiz var. Bunların hiçbirini bilmeyen ve bu değerlerin hiçbirisine yakınlık göstermeyen bir yapının gelip buralarda kendi adına sadece ve sadece kaosu tetiklemek için bir tarz ortaya koymasının, tavır ortaya koymasının kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur ve bunu biz kabul etmeyiz. Bugün dünyanın biz istediğimiz gibi yaparız değil, Türkiye'yi kabul eden ve oturdukları her masada 'Acaba Türkiye bu konuda ne diyor' diyen bir anlayışa sahip güçlü bir Türkiye var. Bunu Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i ile hep beraber oluşturduk. Şimdi yapmak istedikleri basit. Bölecekler, zayıflatacaklar, gücümüzü azaltacaklar, bizi siyasal iktidarsızlığa, kamu düzeninin istikrarsızlığına ve bizi bir birimize düşürerek buradan fırsat elde etmeye çalışacaklar. Buna müsaade etmeyiz" dedi.
"Terör örgütleri bugüne kadar bu memleketimize herhangi bir faydası olmadı"
"Diyarbakır'da son bir yılda yapılan hizmetlerle gurur duyduklarını belirten Bakan Soylu, "Şimdi Diyarbakır'da yapılan hizmetlerle biz hepimiz övünç duyuyoruz, gurur duyuyoruz. İşin yüzde 90'ını, 95'ini sürükleyen, sırtında taşıyan belediyelerimizin kendileridir. Parklar, spor salonları, yeşil alanlar ve en az 10 yıl, 15 yıl bozulmayacak kalitede asfaltlar ve yollar. Çocuklarımıza dokunan bir anlayış. Siz orada kanaat önderlerimiz, sivil toplum örgütlerimizin temsilcileri, muhterem insanlar bütün her birinizin sözü, bütün her birinizin tavrı, bütün her birinizin ortaya koyacağı irade bizim irademizden çok daha kavil, daha kuvvetli, daha yerindedir ve daha tesirlidir. Biz sadece 780 milyon metre kareden sorumlu değiliz. Biz etrafımızdaki coğrafyanın huzurundan ve kardeşliğinden de sorumluyuz. Bugün bunu tesis etmeye çalışıyoruz. Afrin'de bunu tesis etmeye çalışıyoruz. Bugün etrafımızdaki coğrafyada ve kendi coğrafyamızın içerisinde bunu tesis etmeye çalışıyoruz. Bunu en tesirli bir şekilde ortaya koyacak ve anlatacak olanlar sizlersiniz. Buna ihtiyacımız olduğunu söylemek istiyorum. Bu anlamlı ve kardeşliği tesis eden bu yapıyı tebrik ediyorum, takdir ediyorum, her birinizin ayağına sağlık diyorum. Bizim bugün saflarımızı sıklaştırmamızın zamanıdır. Terör örgütleri bugüne kadar bu memleketimize herhangi bir faydası olmadı kardeşi kardeşe düşürdü. Ekonomik olarak bizi zafiyete uğrattı, zaafa düşürdü. Bizi birbirimize tedbirli bakmaya itti. En önemlisi orda yaşayan çocuklarımızın yarına ait yükümlülüklerini yok etti. Buna müsaade etmemeliyiz.” Dedi.
Bakan Soylu’nun konuşmalarının ardından katılımcılara hitaben bir konuşma yapan Vali Güzeloğlu şunları söyledi; “Değerli dostlarım Sayın Bakanımızın hitaplarıyla toplantımız anlam ve değer kazandı. Bugün öncelikle ve özellikle davetimize icabet ve eşlik ettiğiniz için ben de teşekkürlerimi arz ediyorum. Şahsım ve tüm arkadaşlarım adına böylesi bir buluşmada sizlerle birlikte aynı ortamda bulunmanın mutluluğunu yaşıyorum. Allah birlik ve beraberliğimiz daim eylesin. Bu birliği kaim eylesin, bozmak isteyenlere de fırsat vermesin.
Bir büyük devlet ve millet olarak geleceğe doğru kararlı ve kutlu yürüyüşümüzü sürdürüyoruz. Bizler tarihin her döneminde hakkın, adaletin, insanlığın temel değerlerini temsil eden, bunları savunan, bu değerlerin kaybına asla rıza göstermeyen ve bu uğurda her türlü bedeli ödeyen bir asil ve büyük geçmişin temsilcileriyiz. Bugün Türkiye kendi sınırları dışında, insanlığın temel değerlerini taşıyan, onlara sahip çıkan bir büyük medeniyet geçmişinin bugüne ulaştıran bir anlayışı temsil etmekte. Yok olan insanların, dökülen kanların, acıların ve gözyaşlarının karşısında, duyarsız kalan insanlığın vicdanı olmak ve bu vicdanla, bu değerli taşımak durumundadır. Maalesef hemen yanı başımızda yaşanan acılar karşısında ve ortaya koyulan yıkımlar karşısında maddi ve manevi bu noktada kendisi enötede bir sorumluluk almakta, bugün belki dünyanın en zengin devleti değiliz ama gönlü en zengin, imanlı ve insanlığı en güçlü bir milletiz.
“Acının sahibinin dertlerini azaltan, yanlarında olan, mazlumun duasını, mağdurun duasını alan bir imanı temsil etmekteyiz.”
Bugün dünyanın bütün kurumları Birleşmiş Milletler ve benzerleri duyarsız ve ilgisiz kaldığı acılarla o acıları azaltan acının sahibinin dertlerini azaltan, yanlarında olan, mazlumun duasını, mağdurun duasını alan bir imanı temsil etmekteyiz ve biz bu düsturla, bu inançla yolumuza devam etmekteyiz. Kardeşliğimizi birlik ve beraberliğimizi, birlikte yürüyüşümüzü bozmak, sarsmak, yıkmak isteyenlere karşıda bu imanla aşılmaz bir kaleyiz. İçte ve dışta hangi ihanet örgütünün, hangi terör örgütünün, hangi desteği, hangi kuvveti alırsa alsın bu imanın karşısında yenilmeye mahkûmdur ve mahkûm olmuştur. Pkk, Fetö ve benzerleri her nereden destek her nereden katkı alırlarsa alsınlar bu asil milletin karşısında yok olmuş ve olacaklardır. Kutlu yürüyüşümüz bu milletin her bir ferdine, huzuru, barışı, güveni, esenliği getirecek, kalkınmayı gerçekleştirecek ve insanımızın hak ettiği yaşam düzeyine bizleri eriştirecektir.
“Biz insana hizmeti ibadet biliyoruz. İnsanı yaratılmış en değerli ve şerefli varlık olarak eşref-i mahlûkat olarak biliyoruz.”
Sayın Bakanımda söyledi, Büyükşehir Başkan Vekilim yanımda İlçe Kaymakamlarımız aranızda 17 İlçemizin her birini tek tek dolaştık, her bir vatandaşımıza erişmeye, dokunmaya, hemhal olmaya çalıştık, hamd olsun bütün bu gezilerde iki şeyi gördük birincisi yılların çok uzun zamanların ihmali, millete hizmetin değil ihanetin bedelidir. Nerede bir gelişmemişlik, nerede bir eksiklik, nerede bir yetersizlik varsa bilin insana ve insanın yaşadığı bu beldelere bu hizmet eksikliği ve onun müsebbipleri devletin gönderdiği kaynakların insana hizmet yerine terör amacına hizmet etmek için kullanılması ve heba edilmesidir ama son 1 yıl içerisinde Büyükşehirinden, Dicle’sine, Hani’sinden Kulp’una, her nerede bir adım atılmış, her nerede bir iş yapıldıysa bu heyecanın, gayretin eseridir. Çünkü biz insana hizmeti ibadet biliyoruz. İnsanı yaratılmış en değerli ve şerefli varlık olarak eşref-i mahlukat olarak biliyoruz ve iki günü bir olana ziyandadır inanıyoruz. Bırakın günleri, ayları, yılları ziyan etmiş yerine ettirilmiş bir tabloyu görünce de dertleniyoruz. İşte bu dertle alanda, bu dertle sizlerle birlikte bu ortamdayız ve eminim aynı derdi sizler ve hepimiz hissediyoruz. Artık bizim Diyarbakır’da da bu ülkenin her köşesinde olduğu gibi huzur, güven ve esenlik içerisinde olduğumuzu İnşallah bu ortamda gelecek her günümüz bugünden daha iyi olacak inanıyor ve bunun için çalışıyoruz.
“İnsana yakışır bir kent, insana yakışır bir şehir, insana yakışır bir hayat kalitesi inşa edeceğiz.”
Bugün Türkiye sınırlar içindeki bu değerleri korumak, huzuru temin etmek zorunluluğu ötesinde, sınır ötesinde güvenliğini, huzurunu tehdit edenlere karşı bir büyük mücadelenin içerisindedir. Sayın Bakanımızın ifade ettiği gibi iç ve dış tüm destekçileri ne yaparlarsa yapsınlar tıpkı bu ülkenin sınırlarında olduğu gibi her nerede olursa olsun bu terör ve şer odakları da aynı akıbete mahkûm, yok olmaya mahkûmdur. Bu imanla, bu kararlılıkla yolumuza devam ederken biz hep birlikte aynı inancı, aynı kardeşliği, aynı heyecanı paylaşıyoruz. İnsanı merkez alan, insana hizmeti ibadet sayan ve milletin emrinde olan bir yönetim anlayışındayız. Hükmeden değil, hizmet eden bir düşünceyi uygulamaya taşımaktayız. Kalıcı olan, anlamlı olan, değerli olan da budur. Bugün hamd olsun Diyarbakır’ın her bir köşesinde, her bir santimetrekaresinde huzur ve güven hakimdir ve tesis edilmiştir. Her geçen günde daha güçlenen bir huzur ortamı inşa edilmektedir. Bunu güvenlik kuvvetlerimizin, fedakar ve kahramanca çalışmasının yanında diğer bütün kamu hizmetleri alanında da İnşallah hep birlikte güçlenmeyi kuvvetlendireceğiz. Eğitime, sağlığa, tarıma, kültüre, hayatın her alanına, insana dokunan her bir meseleye katkı koyarak daha iyiye taşımaya gayret ederek götüreceğiz. İnsana yakışır bir kent, insana yakışır bir şehir, insana yakışır bir hayat kalitesi inşa edeceğiz.
Sayın Bakanımız söyledi, bugün arkadaşlarımızın Büyükşehir Başkanımızında, fedakar çalışması, gayreti, amacı ve hizmetiyle, insanı merkez alan, insana dokunan bir sosyal belediyecilik yapılıyor. Sırf yol, park, kaldırım yapılmıyor. Kitabından defterine, formasında topuna ama en önemlisi gönüllere uzanan köprüler inşa ediyor. Bu çocuklar bizim çocuklarımız, bunlar bizim geleceğimiz, zenginliğimiz, gücümüz, güvenimiz, gencimizi, çocuğumuzu kısaca bütün bir milletimizi kucaklayacağız. Kim ne derse desin bu kararlılığımızdan vazgeçmeden Allah’ın izniyle bu yolda gelecek her bir gün kararlılıkla yol almaya devam edeceğiz.
“Zeytin Dalı Harekâtıyla Afrin ve çevresi dâhil bu harekâtın sonunda barış ve huzur orada yaşayan başta Kürt, Arap ve Türkmen kardeşlerimize gelecektir.”
Bugün Türkiye’nin gerek ülkesinin içindeki tehditler, gerekse Zeytin Dalı Harekâtıyla Afrin’e başlattığı bütün gelişmeler huzuru, güveni ve esenliği temin etmek, barışı, kardeşliği inşa etmek amacına dönüktür. Bilin ki Zeytin Dalı Harekâtıyla Afrin ve çevresi dâhil bu harekâtın sonunda barış ve huzur orada yaşayan başta Kürt, Arap ve Türkmen kardeşlerimize gelecektir. Afrin, Afrin’lilerindir ama terörist unsurlardan temizlenmesi, huzurun temin edilmesi ve bizim güvenliğimizin en ufak bir riskinin bile orada kalmaması gerekmektedir. Amacımız, çabamız ve gayretimiz odur. Rabbim bu çabada bizleri muvaffak eylesin, her türlü ihanete karşı ve milletimizi muhafaza eylesin, birlik ve beraberliğimiz içerisinde daha nice güzel zamanlarda bir araya gelmeyi nasip eylesin ve bu vesile ile bu değerleri korumak, yaşatmak, birlik ve beraberliğimizi temin etmek ve bu doğrultuda huzuru sürdürmek adına hayatını feda eden bütün şehitlerimize Rabbim gani gani rahmet eylesin, mekânları cennet olsun, gazilerimize de Rabbim sağlık versin, milletçe şükranlarımızı onlara sunuyoruz. Sizlere de katılımınız, katkılarınız ve bugüne kadar ki birlik ve beraberliğimize dönük destek ve çabalarınız için, şahsım ve tüm arkadaşlarım adına şükranlarımı sunuyor hepinizi bu duygularla, sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi.
Konuşmalarının ardından, Vali Güzeloğlu ve Protokol Üyeleri ile Kanaat Önderleri istişarelerde bulundu.