Sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu, Anadolu Şehit ve Gazi Aileleri Federasyonu tarafından düzenlenen aralarında Uşak Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkan ve üyelerinin de bulunduğu etkinlikte Şehit aileleri ve Gazilerle bir araya geldi.
Programda Kamuda Çalışan Şehit ve Gazi Aileleri Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Ahmet Büyükburç ve Uşak Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkanı Şakir Çakır’ın konuşmalarının ardından bir konuşma yapan Vali Güzeloğlu şunları söyledi; “Gerçekte bir ve beraber olmak, kardeşlik ruhunu yaşamak, el ele ve gönül gönüle olarak bu ülkenin her bir köşesinde sevgiyi, saygıyı ve kardeşliği egemen kılmak, böylesi bir araya gelmek ve kucaklaşmalarla mümkün. Cennet vatanın ve Anadolu’nun her bir köşesi aziz şehitlerimizin kanı ve canıyla bize emaneti hem de bizlerin en büyük mesuliyeti, bu topraklar misak-ı milli sınırlarında , ülkenin her bir ferdinin, her bir gencinin, her bir iradesinin kahramanlığıyla, canıyla ve kanıyla ortaya koyduğu bir büyük mücadelenin eseridir. Ülkenin her bir toprağında bu kahramanlıkların eseri ve onların manevi ruhaniyeti her zaman hissedilmektedir. Şüphesiz 81 milyon vatandaşımızın yaşadığı 81 ilimiz her bir köşesiyle övgüye, tanınmaya, bilinmeye layık ve gereklidir.
“Diyarbakır çok özel ve çok güzel bir şehirdir. 10 bin yıllık bir tarihin, bir medeniyetin, bir geçmişin şehridir.”
Diyarbakır’da sizler bugün yaşayacak, gezecek, görecek belki daha önce hiç gelmeyenleriniz nasıl bir şehir olduğunu hissedeceksiniz. Diyarbakır çok özel ve çok güzel bir şehirdir. 10 bin yıllık bir tarihin, bir medeniyetin, bir geçmişin şehridir. Bu topraklar insanlık tarihinin her döneminde yaşanmış, bütün gelişmelerin, medeniyetin, kültürün, her düzeyde inancın canlı şahididir. Dicle’nin bereketli sularında 10 bin yıldır var olan insanlık, bir medeniyet geçmişinin temsilcisidir. 33 medeniyet var Diyarbakır’da, Milattan önce 10 bin yılından itibaren sürekli var olan bir yaşam var ve bu yaşam içerisinde, bugüne kadar her birinden kalan izler var, eserler var, güzellikler var. Diyarbakır her dönem çok önemli bir merkez bölgesinin ve çevresinin taşıyıcı, belirleyici bir merkezi. Osmanlı döneminin en önemli eyalet merkezi. Sınırları Sivas’tan başlayarak bugünkü Güneydoğuyu ve sınırlarımızın ötesini kapsayacak kadar büyük, zengin ve geniş bir eyaletin adı.
“Söz vatan olursa, söz bayrak olursa, söz devlet olursa canımızı feda etmekten bir an bile tereddüt etmiyoruz.”
Diyarbakır her dönemde barışın, kardeşliğin, huzurun, her dinin, dilin, kimliğin huzur ve barış içerisinde yaşadığı ortak bir inanç içerisinde kardeşliği taşıdığı bir şehir. Ahmet Bey ifade etti Anadolu’da İslam ile tanışan ilk şehir, Müslüman olan ilk şehir 639 yılında Hz. Halife (r.a) hilafet döneminde Halid Bin Velid’in komutasında Anadolu’da ilk fethedilen ve İslam ile şereflenen bir şehir. Eminim gideceksiniz Ulu Cami Anadolu’da ki ilk cami ve 639 yılından bu yana kesintisiz ezanın, Kur’an’ın, İslam’ın yaşandığı bir şehir ve bir cami. Peygamberler Şehri Eğil’e bugün programınız var, orada iki Peygamberimiz metfun Hz. Zülküfl ve Hz. Elyesa Peygamberler ve yine Diyarbakır’ın fethi sırasında 27 sadece şehit Sahabe var Hz. Süleyman Makamında ve fetihten sonra da yerleşen ve burada vefat eden, burada meftun olan 200’ü aşkın Peygamber dostu Sahabe-i Kiram efendilerimiz var. İşte bu yüzden ecdat Diyarbakır’ın toprağını aziz bilmiş, bu topraklara ayak basmayı abdestsiz kabul etmemiş, Diyarbakır surlarının çevresinde, Diyarbakır’a girerken herkesin bu mübarek beldeye abdest alarak, hürmet ederek girmesini tavsiye etmiş. İlim, irfan şehri, kültür şehri yakın tarihimizden başlayarak geriye bilimin, ilimin, edebiyatın, irfanın, ahlakın yayıldığı bir şehir.
İşte bu ihanet örgütleri içteki ve dıştaki hainler bu kentin önünü perdelemeye, ismini lekelemeye çalıştılar. İçte ve dışta her yerde olduğu gibi ama özellikle Diyarbakır’da da bu güzelliği yok etmeye, gizlemeye ve ihanet temsilcileriyle Diyarbakır’ı özdeşleştirmeye çalıştılar hamdolsun Diyarbakır insanıyla, devletiyle bu şer ve nifak güçlerini onların işbirlikçilerini defetti. Bugün Diyarbakır’da huzur ve güven Türkiye’nin her köşesinde en az olduğu kadar var. Çünkü millet iradesine sahip çıktı, millet imanına sahip çıktı, her dönemde olduğu gibi, tıpkı 15 Temmuzlarda olduğu gibi terörün karşısında imanıyla duran aslanların, evlatlarınızın, eşlerinizin, kardeşlerininiz durduğu gibi bu millet yenilmez, bu devlet bölünmez. Ebediyete kadar kararlılıkla, gelecek her gün güçlenerek akıyoruz, büyüyoruz ve ilerliyoruz. İmanlı göğsün karşısında hiçbir tank, top, tüfek ve ihanet duramaz, durmadı da, şuan Diyarbakır’da da bu Ülkenin her bir köşesinde de devletin milletiyle bütünlüğü ve güvenliği temininde milletiyle bütünleşmiş bir iradenin gücü var bunu kimse aşamaz. İçeride ve dışarıda bu büyük milletin geleceğine, bu devletin kutlu yürüyüşüne kim karşı çıkacaksa bundan öncekilerin mukadder sonu gibi yok olup gidecekler, o kahreden sonu bu dünyada da ve inancımızda da ebedi alemde İnşallah fazlasıyla cezasını çekecekler. Çünkü biz hakkı temsil eden hakkı taşıyan, hakka inanan bir milletiz. Bu kararlılığımızla yolumuza devam ediyoruz. Dostuna güven, düşmanına ürperti veren bir iradeyi temsil ediyoruz. Söz vatan olursa, söz bayrak olursa, söz devlet olursa canımızı feda etmekten bir an bile tereddüt etmiyoruz.
“Nerede bir haksızlık varsa, nerede bir mazlumun ahını alan varsa, nerede bir cana kast eden bir haksız varsa karşısında biz durduk.”
Hiçbir millet yoktur ki dünya üzerinde kendi milletinin ve devletinin sınırları dışında bu kadar çok şehitliği olsun. Bakın dünyayı dolaşırsanız, duyarsanız her yerde bir şehitliğimiz var, niye? Sadece sınırlarımızda değil, dünyanın her bir köşesinde de ecdadın mirasından bugüne, nerede bir haksızlık varsa, nerede bir mazlumun ahını alan varsa, nerede bir cana kast eden bir haksız varsa karşısında biz durduk. İşte çok kısa bir süre önce gördünüz, sınırın ötesinde bu milletin bekasına dönük ihanet ve işbirlikçileri sığınaklar yaptı, mevziler kazdı, buralar aşılmaz dendi buralara girilmez dendi. Milletin evlatları, milletin duasıyla o 3 yılda 5 yılda kazılanları 3 günde 5 günde Allah’ın izniyle bertaraf etti, yok etti. Dünyanın hiçbir ordusunun hiçbir devletinin bu kadar kısa bir sürede bu kadar büyük bir başarısı, görülmemişti çünkü biz buna inanan bir milletiz, bu kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz ve geleceğe doğru İnşallah her geçen gün gelişip, güçlenirken her zaman söylüyorum şehitlerimizi hiç unutmuyoruz. Onlar bizim ve bu millet ve devletin en büyük gururu ve onuru her birinizin evladı ama artık her birisi bu milletin evladı. İnancımıza göre şehitler ölmez. Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler, inancımıza göre onlar Peygamberimizin cennette komşusu ve yoldaşıdırlar. Allah hepimizi onların şefaatinden eksik eylemesin. Cenab- ı Allah birlik ve beraberliğimizi daim eylesin. Bu büyük kararlı yürüyüşümüzü, sonsuza kadar muzaffer ve mukadder eylesin Allah sizlerden de razı olsun.
“Bu birlik ve beraberlik ortamını teneffüs edip, döndüğünüzde buradaki güzellikleri Uşak’a ve her dosta paylaşırsanız bilin ki birlik ve beraberliğimizi hem güçlendirecek hem de kuvvetlendireceksiniz.”
Burada her birinizin şahsında çok değerli büyüklerin de ellerinden öpüyoruz, var olun sağ olun diyoruz. Böylesi evlatlar yetiştirdiğiniz için, bayrağına sahip çıkıp, o emanet karşısında fedakârlığın en büyüğü canlarını verdikleri için bu millet şehitleri de sizleri de hiç unutmayacak ve unutmadı. Biz gazilerimize de milletçe şükranlarımızı sunuyoruz. O nurlana şehidin yanında, o nurlanan kahraman gazilerimize de şükran duyuyoruz aynı safı paylaşan aynı yüreği taşıyan kahramanlarda bizim kahramanlarımız, göğüslerindeki madalyaları onların onuru, bizim onlara baktığımız zaman gururumuz.
Uşak’tan gelen sevgili başkana, sizlere ve sizlerin şahsında bütün Uşak’a selam, sevgi ve muhabbetlerimizi iletiyoruz. Ege’nin o yiğit ve güzel insanlarının memleketi Uşak’a Diyarbakır’dan gönül dolusu sevgi ve selamlarımızı iletiyoruz. En kısa zamanda sizlerin dışında kim gelmek istiyorsa hem Uşak’tan hem de ülkeden, başımızla beraber buyurun gelin diyoruz. Bu birlik ve beraberlik ortamını teneffüs edip, döndüğünüzde buradaki güzellikleri Uşak’a ve her dosta paylaşırsanız bilin ki birlik ve beraberliğimizi hem güçlendirecek hem de kuvvetlendireceksiniz, iyi ki geldiniz var olun sağ olun diyor Uşak’ta Vali Bey başta, Belediye Başkanımız olmak üzere bütün oradaki kardeşlerime de selam, sevgi ve muhabbet diliyorum. Teşekkür ediyor, Allah’a emanet olun diyorum, sağ olun, var olun” dedi.
Konuşmalarının ardından Vali Güzeloğlu, Şehit Aileleri ve Gazilere hediye takdiminde bulundu. Etkinlik, Uşak Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkanı Şakir Çakır’ın Vali Güzeloğlu’na bayrak hediye etmesinin ardından sahnede toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.