Sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu, 5-10 Nisan tarihleri arasında kutlanan ‘Polis Haftası’ etkinlikleri kapsamında İl Emniyet Müdürü Tacettin Aslan ve beraberindeki emniyet mensuplarını kabul etti.

Valilik Hevsel Salonunda gerçekleşen ziyarette görevli bir polis memuru günün anısına binaen Vali Güzeloğlu’na çiçek takdim etti. Emniyet Teşkilatının bu anlamlı gününü kutlayan Vali Güzeloğlu yaptığı konuşmada şunları söyledi:” Emniyet Müdürlüğümüzün çok seçkin müdürleri, her birim ve şubemizin çok değerli temsilcisi polis evlatlarımız Türk Emniyet Teşkilatının 173. yıldönümünü kutluyorum. Rabbim sonsuzluğa akan ve giden süreçte bu büyük devletin ve milletin Türk polis gücü ve teşkilatı olarak gelecek her yıl ve yıllarda daha güçlü daha gelişmiş daha kalkınmış bir ülke olarak Polis Gününü kutlamayı nasip eylesin. Bu vesileyle kuruluşundan bugüne Türk Polis ve Emniyet Teşkilatı bünyesinde çalışan sorumluluğu ve namusu doğrultusunda değerleri uğruna mücadele eden başta devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü Bu ülkenin ve milletin bekası olmak üzere bütün değerler olmak üzere hayatını feda eden Türk Polis Teşkilatının bütün şehitlerimize de Rabbim rahmetiyle muamele eylesin, mekânları cennet olsun Rabbim cennet ve cemali ile onları şereflendirsin inşallah. Şüphesiz şehitlerimiz yanında aynı safta onlarla birlikte yer alan ve gazilik onuruna erişen emniyetimizi kahramanları gazilerimize de Rabbim sağlık ve huzur versin Allah onlardan razı olsun.

Sınır ötesinde asimetrik tüm tehditlere karşı dünyanın en sıkıntılı bölgesinde hiçbir devletin başaramayacağı bir kararlılıkla ve başarıyla askeriyle, polisiyle, sivil korucusu ve sivil görevlilerince terör tehditlerinin bugün bertaraf etmenin haklı gururu taşımaktadır.

İnsanlık fedakârlığının en büyüğü canını vermek yüksek bir iman, şuur ve kararlılık gerektirir. Fani hayatı ebedi hayatta şüphesiz tercih etmemek ebedi hayatı kazanmak için bu fani hayatta ve bizler için canından vazgeçmek her dem anılması hatırlanması ve yaşatılması gereken bir büyük fedakârlık demektir. Bizler her buluşmamızda bunu anmak ve şehitlerin emanetlerine sahip çıkmak, onların anılarını her dem taze tutmak zorundayız. Hepiniz ve hepimiz biliyoruz ki bu büyük devlet ve millet kararlılıkla yoluna devam ediyor. Hamdolsun gelişerek, güçlenerek içerde ve dışarda tüm ihanet işbirlikçilerini, bağlantılarını, uzantılarını, destekçilerini bütün ihanet planlarına çabalarına rağmen bu kutlu devlet ve dualı millet hepsini bertaraf ederek, yok ederek ve her geçen gün gelişerek ve güçlenerek geleceğe doğru yol alıyor. Yaşadığımız bütün ihanetler ve tertiplere rağmen her seferinde güçlenerek dimdik ve çok daha kararlı bir şekilde geleceğe doğru bakıyoruz. En son 15 Temmuz ihanetini yaşayan devlet ve millet olarak, teşkilat olarak da içinizden her birinin belki yakınında görev yapan, mesai arkadaşı olan, dönem arkadaşı olan ama bu ülküleri ve idealleri paylaşmayıp devleti ve milleti teslim almak ve ihanete teslim etmek noktasında beyinleri teslim alınanlar da oldu. Çok üzen, çok acıtan ve çok kanatan bir durum olmasına rağmen hamdolsun kararlılıkla bu ihanetin uzantıları ve işbirlikçiler de bu kutsal teşkilattan ayıklandı. Bugün o güne göre daha güçlü daha kararlı daha azimliyiz. Türkiye bölgesinde ve küresel ölçekte yaşanan tüm istikrarsızlıklara rağmen hamdolsun Cumhurbaşkanımızın lider önderliğinde sadece bölgesinde değil küresel ölçekte de bir istikrar adası, insanlık değerlerinin taşıyıcısı ve savunucusu bir ahlaki düzeyin ve konumun taşıyıcısı durumundadır. Sınırın içinde ve dışında tüm ihanete ve terör örgütlerine karşı bir büyük kararlı mücadelenin adıdır. Sınır ötesinde asimetrik tüm tehditlere karşı dünyanın en sıkıntılı bölgesinde hiçbir devletin başaramayacağı bir kararlılıkla ve başarıyla askeriyle, polisiyle, sivil korucusu ve sivil görevlilerince terör tehditlerinin bugün bertaraf etmenin haklı gururu taşımaktadır. Bu coğrafya bizim kaderimizdir, bu kadar şüphesiz birçok bedelleri geçmişte bu coğrafyada tutunmak ve vatan eğlenmek için ödediğimiz bir süreçtir. Ama herkes bilmelidir ki kanlan, canlan alınan bu topraklar kutsal emanettir, canımızdan azizdir. Semalarda bayrak ve ezan hiç dinmeyecek, ilelebet dalgalanıp inşallah inancımız ve idealimiz sonsuza kadar yaşayacaktır. Burada en büyük güvencemiz ve kurumsal ölçüdeki güçlerimizden biri de Emniyet Teşkilatımızdır. Milletin evlatları olarak, milletin içinden gelen, milletin değerleri temsil eden teşkilatın mensupları olarak sizler ettiğiniz yemine bağlı olarak canımızdan aziz bilerek bu değerleri bugün sizler tıpkı sizden öncekiler gibi yarın sizden sonrakiler tıpkı sizler gibi yaşatacaktır.

Türk Emniyeti çok tecrübeli, çok başarılı ve çok kararlı bir durumdadır. İnterpol’ün uluslararası suç ve buna bağlı mücadelesinde Türk Emniyeti takdir edilen, örnek gösterilen ve operasyonel başarısı takdir edilerek ifade edilen bir durumdadır.

Emniyet teşkilatımızın küresel ölçekte artan tehditlere, risklere güvenlik sorunlarına karşı her düzeyde en üstün bir mücadele gücü, teknoloji kullanımı uluslararası suç örgütü ve şebekelerine karşı aktif bir önleyici güç olması temel hedefimizdir. Bu süreçte sınır aşan suçlar, insanlığı tehdit eden terör, uyuşturucu ve organizasyon yapılara karşı bugün Türk Emniyeti çok tecrübeli, çok başarılı ve çok kararlı bir durumdadır. İnterpol’ün uluslararası suç ve buna bağlı mücadelesinde Türk Emniyeti takdir edilen, örnek gösterilen ve operasyonel başarısı takdir edilerek ifade edilen bir durumdadır. Bunu daha iyiye ve ileriye götürmek, çok daha güçlü kılmakta bizim amacımızdır. Hukuka bağlı, insan haklarına saygılı, yerel ve milli değerlerine ait, ama evrensele uzanan, uluslararası boyutu anlayan ve yorumlayan bir bakış açısı. Şüphesiz Devleti temsil etmek ve Devletin güvenlik gücü olarak hareket etmek ama yeri geldiğinde de devletin şefkat merhamet ve sıcak eli olup vatandaşına uzanabilmek, darda, zorda ve sıkıntıda olduğu her an kendisine o sıcaklığı hissettirebilmek. Kimi zaman göreve olmasa da bir tabii afette, bir yangın da, bir sel de, insani bir sıkıntı ve sorun olan her yerde sımsıcak bir el olabilmek, vatandaşı devlet olarak kucaklayan ilk ve en önemli kişi olabilmek, namusunu, serrini ve sırrını emanet ettiği bir kurum olarak bunları muhafaza edebilmek ve bunların sırrına sadık kalabilmek. Bunlar sizlerin görevinin içerisinde karşısına çıkan ve bizim açımızdan devlet olarak icranızdan bizim için mutluluk ve gurur veren davranışlar, tutumlar ve tavırlardır. Diyarbakır adına tabii bütün bu iyi ve olumlu gelişmelerin yansımalarını, iz düşümlerini ve halka dönük uygulamalarını görmenin mutluluğunu içerisindeyim. Türkiye'nin Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle birlik ve beraberliğinin mührü ve belki de kardeşliğinin şiarı olacak bir Diyarbakır’ı ihanetin farklı bir boyuta taşıması, yanlış anlamlandırılması, zihinlere yanlış algılarla konu yapılması karşısında bunu değiştiren ve değiştirecek olan yine sizlersiniz ve değiştirdiniz. Bugün Diyarbakır hamdolsun polis ve jandarma dahil bütün bölgelerinde huzur ve güven içinde olan Türkiye'nin büyük ve dünyanın bütün büyük şehirlerinde ki suç oranları açısından, hiç de önde olmayan kabul edilebilir, hatta ölçek konum ve stratejik konumuna göre çok az olarak nitelendirilebilecek bir istatistiksel toplam içerisindedir. Bu kararlılığımız sürecek. Diyarbakır’ın her bir köşesi Türkiye'nin her bir köşesi gibi ve huzur ve güvenle anılacak. Bunu bozmak isteyenlerin karşısında her geçen gün artan kararlılığımızla bizler olacağız ve olmaya devam edeceğiz. tabii ki temel değerlerimizi, devletin birliğini milletin bölünmez bütünlüğü ama aynı zamanda can ve mal emniyeti, uyuşturucu ile mücadele edilmesi, kadına başta olmak üzere şiddetin her türlüsünün önlenmesi, hırsızlık, kapkaç, ahlaki dejenerasyon, sanal ve ne yazık ki artık iletişim çağının riski olan benzer alanlardaki istismarlar. Her bir şubemizin her birinizin her alandaki sorumluluğu bunları kapsayıcı ve kucaklayıcı. Değerli arkadaşlar güvenlik vazgeçilmez bir önceliktir. Bütün değerlerin başında için birdir ama o bir, kendisinden sonra gelen bütün değerlere anlam katan bir birdir. O Bir’i yok edersiniz, güvenliği vazgeçerseniz geriye kalan hiçbir şeyin anlamı ve değeri kalmaz ve şüphesiz ifadesinde mantığı olmaz. Bu açıdan Diyarbakır'da dün de ifade ettiğim gibi sağlanan huzur ve güven ortamı başta İl Emniyet Müdürüm olmak üzere hepinizin ve her düzeydeki personelimizin gayretli, fedakâr ve öz verili çalışmalarının sonucudur. Hepinize milletim adına içtenlikle teşekkür ediyorum. Bundan sonraki görev ve meslek hayatınızda her birinize başarılar diliyorum. Fedakârlığın timsali aileleriniz, başta eşleriniz olmak üzere çocuklarınıza da ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.

Ziyaret, Vali Güzeloğlu’nun Valilik önünde bulunan İl Emniyet Müdürlüğünün çeşitli birimlerinde görev yapan Polis Memurlarının bayramını kutlayıp, fotoğraf çekilmesiyle son buldu.