Sayın Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, Dicle Üniversitesi öğrencileri tarafından 20 Ocak 1990 katliamı anısına düzenlenen Ağlayan Karanfiller Azerbaycan programına katıldı.

Dicle Üniversitesi öğrencileri, 20 Ocak 1990’da Sovyet Ordusu tarafından yapılan katliam anısına ‘Ağlayan Karanfiller Azerbaycan’ programı düzenledi. Dicle Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen anma programına Sayın Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guluyev, Dışişleri Bakanlığı Diyarbakır Temsilcisi İbrahim Mete Yağlı, Sur Kaymakamı ve Belediye Başkan V. Abdullah Çiftçi, Kayapınar Kaymakamı ve Belediye Başkan V. Ünal Koç, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Erdem, İl Emniyet Müdürü Şükrü Yaman, Dicle Üniversitesi Öğretim Görevlileri ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlanan program, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve şehitler için dua edilmesiyle devam etti.

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül, açılış konuşmasını gerçekleştirerek, çok önemli bir günü hatırlamak, hatırlatmak için bir araya geldiklerini ifade etti. Azerbaycan ve Türkiye’nin her zaman kardeş ve dost ülke olduğunu anlatan Gül, üniversite olarak Azerbaycan’daki bazı üniversitelerle kardeşlik protokolü imzalayacaklarını açıkladı. Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guluyev, ise bir konuşma yaparak, 20 Ocak 1990’da ve sonrasında yaşananları anlattı. Kars Başkonsoluğunun hizmet alanına Diyarbakır’ın da girdiğini belirten Guluyev, Azerbaycan ve Diyarbakır arasında önemli çalışmalar yapmayı hedeflediklerini aktardı.

Azerbaycan'ın tarihinde hem üzüntü veren hem her hatırlandığında özgürlüğe doğru sönmeyecek meşalenin kıvılcımını gerçekleştiren 20 Ocak Şehitlerini anmak için bir arada olduklarını ifade eden Güzeloğlu, “Sözlerimin başında özgürlükleri için vatanları için toprakları için dinleri için ve değerleri için tanka topa silaha karşı savunmasız olarak meydanları dolduran ve maalesef hiçbir suçu olmamasına rağmen bu değerler uğruna Sovyet Kızıl Ordusunun katliamına konu olarak hayatına veda eden ve bugün manevi olarak aramızda olan bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum, Ruhları şad makamları cennet olsun. Biraz önce çok genç yaşta Kur’an-ı Kerim'i mizi bizlere ayet-i kerimeleri ile sunan o küçük hocamızın okuduğu ayet-i kerimenin tecellisi de odur. Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler onlar Şehitlik gibi en yüce makamın temsilcisi ve taşıyıcısıdırlar.”

‘20 Ocak’a bakarken 15 Temmuz zihnimize gelir’

“Kardeşliğimiz Azerbaycan ile bir millet iki devlet olarak İnşallah kıyamete kadar devam ederken aslına baktığımızda yaşadıklarımız da birbirine çok benziyor. Bu iki kardeş milletin inşallah ilelebet Payidar olması her geçen gün güçlü olarak geleceğe doğru yol alması gerçekleşirken içeride ve dışarıdaki ihanet çeteleri ve mücadele ettiğimiz bu düşman süreleri de hiç eksilmiyor. Belki hepinizin zihnine bir anda gelmiştir. 20 Ocak’a bakarken 15 Temmuz. O gün de tıpkı tanka topa Mehmet Akif'in dediği gibi “Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.” Hiç merak etmeyin göğsü iman dolu olan yürekleri, sineleri top da yıkamaz tankta yıkamaz hiçbir düşman da yıkamaz. Rüzgâr nereden eserse essin nereden gelirse gelsin Allah bizim istikametimiz doğru eylesin. Biz o gün de Azeri kardeşlerimizin yüreklerindeki özgürlük aşkını Vatanına milletine sahip çıkma iradesi tankı ile topuyla mermisi ile yıkmak istediler ama heyhat yıkılan onlar oldu yıkılacak olan da onlardır” diye konuştu.

‘Geçmişini unutanın geleceği olmaz’

Güzeloğlu, gerçekleştirilen anma programının çok değerli olduğunu vurgulayarak “Bugün bu toplantı, bu buluşma çok değerli çünkü bizi biz yapan bu geçmişi bugüne getiren bu büyük fedakârlıkları ve bu büyük duruş ve zenginliği özellikle bu salonlara sığmayan ayakta bu coşkuya katılan gençlerimize geleceğimize nakş ettirmek zorundayız. Zihinlere yerleştirmek, her gelen kuşağı bir kutsal emanet olarak aktarmak mecburiyetindeyiz ve mükellefiyetindeyiz. Çünkü geçmişini unutanın geleceği olmaz emanete sahip çıkmayanın bir gün gelir sahip çıkılacak bir şeyi olmaz. Tarih yaşanmış gerçeklikten ders ve ibret alarak geleceğe hazırlamak ve geleceğe doğru yol almaktır tarih ibret verir ve ibreti alarak tekerrürü ve bir daha aynı ihaneti inşallah bertaraf eden bir süreçtir. Her iki ülkenin ortak tarihindeki bu ihanet bu katliam bu milletin varlığını tehdit eden düşmanlıklar bugün hamdolsun milleti ile devleti ile geride kalmış iki kardeş ülke bayrağından duruşundan tek millet olma anlayışından aldığı ilhamla İnşallah geleceğe doğru çok güçlü bir şekilde yol almaktadır. Değerli Başkonsolosumun söylediği kardeşliğimizin manevi temelleri ve fikri temellerinin yanı sıra bugün hamdolsun iktisadi alanda her iki ülkenin birleşmesi bir büyük enerji bir büyük sinerjiyi doğurmuştur. İbret ve gıpta ile izlenen kararlılıkla Cumhurbaşkanımız Sayın saygıdeğer Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan cumhurbaşkanı İlham Aliyev liderliklerinde iki ülke bölgesinde barışa hizmet eden ve küresel ölçekte istikrarı temin eden iki büyük güçlü ve kardeş ülkenin adı olmuştur, Allah bu kardeşliğimizi daim edenlerden eylesin inşallah” şeklinde konuştu.

Güzeloğlu’nun konuşmasının ardından Dicle Üniversitesi öğrencileri, şiir ve müzik dinletisi gerçekleştirdi. Program katliamın kum sanatı ile anlatılmasıyla sona erdi.