Bir dizi temaslarda bulunmak üzere İlimize gelen Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç Diyarbakırlı sporcular ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle akşam yemeğinde buluştu.

Programda Bakan Kılıç’ın yanı sıra Valimiz Sayın Hüseyin Aksoy, Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Abdürrahim Boynukalın, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Cumali Atilla, Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşarı Faruk Özçelik, Spor Toto Teşkilat Başkanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Recep Ali Er, STK temsilcileri, sporcular, antrenörler ve ilgili kurumların İlimizdeki yetkilileri eşlik etti.

Yemek programında bir konuşma yapan Vali Aksoy şunları söyledi: “Sayın Gençlik ve Spor Bakanım, saygıdeğer Hanımefendi, sayın milletvekilim, sayın bakan yardımcım, çok değerli katılımcılar, değerli sporcular, basınımızın değerli mensupları, Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Akif Çağatay Kılıç Beyefendiye bakanlığının üst düzey yöneticileriyle beraber ilimize gelmiş olmasından dolayı hoş geldiniz diyorum, teşekkürlerimi sunuyorum.

Değerli katılımcılar, gençlik ve spor önemli ve bu anlamda Türkiye'de çok önemli yatırımlar ve hizmetler gerçekleştiriliyor. Bu çalışmaları da devlet-hükümet adına Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Akif Çağatay bey yürütüyor. Bir önceki görev yerim olan Samsun ilinde de kendisi ile birlikte çalışmanın gururunu ve onurunu yaşadım. Görev yapmış olduğum Samsun’da bizlere yapmış olduğu katkıyı yakından bilen bir idareci olarak Diyarbakır’da da kendisini misafir etmenin büyük bir mutluluğunu yaşıyorum.

“Diyarbakır’a 16 Milyon TL Helal Olsun”

Değerli Katılımcılar, Diyarbakır Valiliği görevine başladıktan sonra ilçeleri gezerken, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüze bağlı kurumlarda ve Milli Eğitim Müdürlüğümüze bağlı okullarımızın spor tesislerinde eskimelerin olduğunu, yıpranmaların olduğunu ve spor tesisi olarak kullanılmasında önemli sıkıntıların olduğunu gördük. Arkadaşlarımıza bir çalışma yapmalarını söyledim ve bunların onarımları için ihtiyaç duyulan ödenekleri belirleyin dedim. Gençlik Spor il Müdürlüğümüze bağlı tesislerin onarımları, bakımları, bazılarının yenilenmesi ve yeniden yapılması için arkadaşlarımızın yapmış olduğu çalışmalar sonucunda yaklaşık 10 milyon lira civarında bir ihtiyacı ortaya koymuştu. Milli Eğitim Müdürlüğümüze ait olanlar için de yaklaşık olarak 6 milyonluk bir desteğe ihtiyaç vardı. Diyarbakır ilindeki spor tesislerinin yenilenmesi, bakımı ve daha iyi bir noktaya gelebilmesi için toplamda 16 milyonluk bir kaynağa ihtiyaç vardı. Ankara’ya gittiğimde Sayın Bakanımızdan görüşme talep ettim. Sağ olsun, hemen görüşme talebimizi kabul etti. Kendisini ziyaret ettiğimde, listeyi kendisine sundum. Benim beklentim, Sayın Bakanımızın bütçe imkânları nedir, 1 milyon da verse 3 milyon da verse, 5 milyon da verse biz bunu Diyarbakır’daki tesislere kullanarak, gençlerimiz için bu tesisleri daha iyi bir noktaya taşıyabiliriz diye düşündük. Çünkü Diyarbakır’da gençlerimizi sokaktan, terörden uzaklaştırabilmek için spor tesislerine ihtiyaç vardı, mevcut olanların da onarılması gerekiyordu. Sayın Bakanım listeyi aldı, baktı ve ‘Diyarbakır’a hepsi helal olsun’ dedi.

“Diyarbakırlı Gençler Adına, Sporcular Adına Sizlere Teşekkür Ediyorum”

Biz Diyarbakır’daki birçok okuldaki tesisi, birçok spor tesisini Sayın Bakanımızın ilimize gönderdiği ve normal yatırım programında olmayan ek kaynaklarla gerçekleştirdik. Bu Diyarbakır gençliğine, Diyarbakır spor camiasına önemli bir hizmetti ve yatırımların gerçekleşmesi adına bir katkıydı. Sayın Bakanımız16 milyon ödenek için bir tek cümle ile “helal olsun” dedi ve gönderdi.

Sayın Bakanımız pratik çözüm üreten ve sorunların çözümü noktasında önemli çalışmalar ortaya koyan bir şahsiyet, bugün de Diyarbakır’a bütün üst düzey bakanlık yetkilileri ile beraber gelerek gününü bize ayırdı. Yatırımları yerinde inceledi. Sorunlarımızı kendisi ile paylaştık ve her konuda geçmişte olduğu gibi bugünde bizlere destek olmak için bu çalışmaları ortaya koydu.

Ben kendisine Diyarbakır adına, Diyarbakır’daki sporcular ve gençler adına teşekkür ediyorum ve tekrar Diyarbakır’ımıza hoş geldiniz onur verdiniz diyorum” dedi.

Vali Aksoy’dan sonra konuşan Bakan Kılıç ise şunları söyledi: “BugünBakanlığımızın görev alanına giren tesisleri ve çalışmaları yerinde incelemek üzere mesai arkadaşlarımız ile beraber Diyarbakır’a geldik. Sayın Valim dile getirdi, SayınValim ile eskiden beri tanışırız. Kendisi Mersin’de görev yaptığında, ben o zaman Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında görev yapıyordum.Daha sonra kendisi Samsun’a benim memleketime atandı, orda da benim milletvekilliğim 2011 yılından sonra da başladığından, yakından çalışma fırsatımız oldu. Daha sonra bakanlık görevi bize tevdi edildiğinden kısa bir süre sonra Sayın Valimizde güzel şehrimiz Diyarbakır iline Vali olarak atandı. Tabi bu Diyarbakır açısından, benim şahsi kanaatim gerçekten büyük bir şans oldu.  Zannediyorum, geldiği günden itibaren yaptığı çalışmalarla da Diyarbakır da budüşünceye gelmiştir diye düşünüyorum.

Sayın Valim, bir gün yoğun bir çalışma içerisinde Ankara’ya geldiğinde bu tesisler ve milli eğitiminde yer alan bazı tesislerle ilgili detaylıca, gerçekten yerinde iyice yapılmış bir çalışmadan sonra bizi ziyaret etti. Dediği gibi 16 milyon lira civarında bir tutarın gerektiği projeler vardı bunun içerisinde. Tabiki Diyarbakır’ımıza helal olsun, çünkü Diyarbakır’ımız bizim için en önemli şehirlerimizden birisi. Tüm illerimiz, vilayetlerimiz önemli ama Diyarbakır'ın önemi tabi başkalarının atfettiği gibi bir ayırım anlamında değil. Bizim için Diyarbakır'ın önemi tarihinden ve medeniyetinden aldığı güçten dolayı, ülkemizin geçmişinden, medeniyetimizin köklerinden ve aynı zamanda Diyarbakır'ın kendi içerisindeki ortaya koymuş olduğu tarihinden kaynaklanan bir önemi var bizim için. Diyarbakırlı kardeşlerimiz, biz bunu çok iyi biliyoruz ki, şehirlerine, kültürlerine, miraslarına sahip çıkıyorlar.

Bugün Sur’u da gezme fırsatımız oldu. Aynı zamanda bizim spor tesislerimizin bulunduğu Kampüs alanını gezdik. Bizim Türkiye’nin her yerine, her ilin her karışına gitmek gibi bir derdimiz var. Her karış toprağına ve her bölgesine hizmet götürmek, vatandaşımıza, milletimize hizmet etmek gibi bir derdimiz var. Sayın Cumhurbaşkanımızın derdi budur, dertlenmesi bundandır. Sayın Başbakanımızın koşusu bundandır ve gerçekten Sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle Başbakanlık döneminde dile getirdiği, çok güzel bir cümlesi var, “Laf üstüne laf koymaya değil, taş üstüne taş koymaya, iş üstüne iş koyma geldik”. Cumhurbaşkanımız ne diyor hep “Durmak yok yola devam.” Koşacağız, çok büyük hedeflerimiz var. 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimiz var ve bunlara durmadan, usanmadan ve hiçbir şekilde geri adım atmadan koşacağız.

“16 Temmuz Sabahı Dünyaya Demokrasi, Hukuk Ve İnsan Hakları Dersi Verdik”

Değerli arkadaşlar;

 15 Temmuz gecesi Türkiye’de FETÖ’cü terör örgütünün başını çektiği darbe girişiminde, ülkemizin biraz önce saydığım gelecek yürüyüşü ve geçmişiyle ilgili bağı kopartmak ve ülkemizi demokrasiden, hukuktan ve insan haklarından uzaklaştıracak bir çabanın içerisine girenlere karşı verilen bir mücadelenin galibiyetiyle sonuçlanan bir süreç olarak hatırlıyoruz.  

Darbe girişimi ile başlayan o gece, 16 Temmuz sabahına vardığımızda Sayın Cumhurbaşkanımızın dik duruşu ve çağrısına anında cevap veren aziz milletimizin, Sayın Başbakanımızın sağlam duruşuna destek olan aziz milletimizin 16 Temmuz sabahında bertaraf ettiği bir darbe girişimine dönüştü. Bununla beraber dünyaya da demokrasi, hukuk ve insan hakları dersi verdik. Bu millet bunu yaptıve Ay Yıldızlı bayrağımızın altında yaptı. Bizim burçlarımızda, bizim surlarımızda, bizim memleketimizin her bir karış toprağında Ay Yıldızlı bayrağımız dalgalanmaktadır ve dalgalanmaya devam edecektir. Bizim bayrağımız birliğin ve beraberliğin sembolüdür. 

“Mültecileri Niye Ağırladığımızı Çanakkale Şehitliğine Gidin De Görün”

Değerli Kardeşlerim; 1915 yılında Çanakkale'de bu ülkenin evlatları omuz omuza beraber mücadele etmediler mi? Aranızda Çanakkale şehitliğine giden mutlaka vardır. Gitmek isteyenleri de biz teşvik ediyoruz. Gençlerimizi programlarımızla ülkemizin dört bir yanına taşıyoruz. Sarıkamış’a Çanakkale’ye Dumlupınar’a.Niye yapıyoruz bunları?Bakın Çanakkale şehitler abidesinin yanında bulunan o mezarlık, Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakan olduğu dönemde verdiği bir talimat ile bugünkü o güzel halini almış olan o anıt ve çevresi, şehitlerimizin her birinin isminin yazılı olduğu, varsa doğum tarihleri ve geldiği şehirler yazılıdır. Bu çok önemlidir. Orda Diyarbakırlısı da, Şanlıurfalısı da, Aydınlısı da, Tokatlısı da, İstanbullusu da, Trabzonlusu da, Samsunlusu da yan yana yatmaktadır. Ama şu an Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde olmayan topraklardan da olanlar da var. Bizim Suriye’de ne işimiz var diye soranlar oluyor. Çanakkale şehitliğine gidin de bizim niye kardeşlerimize destek verdiğimizi o 3 milyonu aşkın mültecilerimizi niye ağırladığımızı görün. Orada Halep’i, Şam’ı, Üsküp’ü, Selanik’i, Mostar’ı, Saraybosna’yı göreceksiniz. Bütün bu coğrafyadan gelmiş, Çanakkale de şehit olmuş ecdadımızı göreceksiniz.

Bizim derdimiz, Cumhurbaşkanımız çok iyi dile getirdi ve söylediler bunu, dünyaya deklere ettiler. “Bizim derdimiz toprak almak, vermek değil” ama Medeniyetimizin beşiği olan medeniyetimizin parçası olan ve bizim kardeşimiz olan bu insanlara destek olmak bizim işimiz.  Türkiye Cumhuriyeti Devleti 3 milyonu aşkın mülteciyi ülkesinde barındırıyor.
 

“14 Yılda Diyarbakır’a 26 Milyar TL”

Diyarbakır’a 2002 ile 2016 yılları arasında yani 14 yılda yapılan yatırımlar, bunlar AK Parti döneminde yapılan yatırımlar, 26 milyar TL, eski para ile 26 katrilyondur. Kim yaptı bu yatırımları? Bu ülke yaptı. Bu ülkenin seçilmiş hükümeti, o hükümetin başında olan Başbakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı, şimdiki Başbakanı bunları yaptı. Peki bunları nereye saklayacaksınız. Onların Belediye anlamındaki hizmetlerindeki anlayışları farklı olduğu için, her şeyi doğru söylememek üzerine kurduklarından dolayı bu şekilde konuşuyorlar. Diyarbakırlı kardeşlerimiz hizmet nedir,yatırım nedir, onu görecekler ve görüyorlar. Bizim bu güne kadar yapmış olduğumuz yatırımlarda, biz ayrım gözetmeksizin yaptık bunları. Ama bundan sonra daha fazlasını yapacağız. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile beraber yapmış olduğumuz çalışma ile yeniden imar ettiğimiz bölgeler ile ilgili olarak spor alanlarının özel ayrılmış alan içerisinde bunların imarını yapacağız. Yaptığımız mahalle tipi sahalar ile antrenman salonları ile inşallah sizlerin çok daha iyi noktalarda çalışmanızı ve kendinizi yetiştirmenizi sağlayacağız.

Şu anda Diyarbakır'da Kredi Yurtlar Kurumunun 7 bin 800 kişilik kapasitesi bulunmaktadır. 2013 yılının sonunda 2 bin 300 kişiydi ve devam eden yatırımlarla bu sayı daha da artacaktır. Devam eden stadyum inşaatımız 150 milyon TL.Kim yapıyor bunları, bunların hepsini hükümet yapıyor.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile bir spor yatırımı yapma kararı aldık. Biz şimdi belediye ile rahatlıkla bunu yapabiliyoruz. Çünkü biliyoruz ki ayıracağımız kaynaklar millete gidecek, Diyarbakırlıya gidecek. Başka yerlere gitmeyecek.

Bu milletin mayasında birlik ve kardeşlik vardır, bu kadim kente fitne ve ayrılığı sokmaya çalışanlara gereken cevabı verdik. Devletimize karşı yapılan ihaneti asla affedecek değiliz. Sorumluluğumuzun da farkındayız. Herkeste neyle ve neye karşı mücadele ettiğimizi iyi bilsin. Aramıza fitne ve nifak sokmaya çalışanları biz asla ve asla müsaade etmeyeceğiz. Şu andan sonra Diyarbakır’a yapılan yardımların artarak devam ettiğini göreceksiniz. Ama zaten bizim anlayışımız bu. Biz ne diyoruz, “insanı yaşat ki, devlet yaşasın” Bu topraklar büyük kahramanlar gördü. Bu coğrafya büyük kahramanlar yetiştirdi. Gelecekte biz onların yetiştirilmesinin önündeki engelleri hiçbir zaman kabul etmeyeceğiz. Bu coğrafyaya, bu ülkeye, bu millete, bu bayrağa hizmet edecek kahramanları yine Diyarbakır yetiştirecek” dedi.

Konuşmaların ardından Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, katılımcıların tek tek fotoğraf çekme taleplerini geri çevirmedi. Program protokol üyelerinin toplu fotoğraf çekmesiyle sona erdi.